İsrail, bu sefer gözünü Suriye topraklarına dikti. Yıllar önce Filistin’de toprak satın almalar ile başlayan sürecin sonunda Filistin’i yutma noktasına gelen İsrail, şimdi aynı planı Suriye’nin kuzey ve doğusu için de uyguluyor. Siyonist rejim, sinsi bir şekilde Suriye’nin bu bölgelerinde toprak alımlarına başladı.
Kamışlı merkezli, MOSSAD güdümlü bir ofis açan İsrail, 4 bin hektarlık arazi satın aldı. Çiftlik evleri, fabrika ve konutlar ile çok sayıda tarla PKK’lı aracılar tarafından İsrailli şahıslara devredildi. Siyonistlere bulgur fabrikası sahibi Halid Bako, Amar Abdo gibi sözde iş adamları ve örgütün mali kanadında etkin isimlerden Alişar ve Şıh Dilo kod adlı militanların aracılık ettiği öğrenildi.
HEYETLER BÖLGEDE
İsrailli yetkililerin yayılmacı hevesleri açık ettiği korsan arzımevut haritasında yer verilen Suriye’nin doğu ve kuzey bölgesine Tel Aviv’den sivil heyetler gelerek alan taraması yapıyor. Gazetemizin elde ettiği bilgiye göre, İsrailli şahıslar Fırat boyu ve Süleyman Şah Türbesi’nin yer aldığı Set Tişrin, Çelebiye, Ayn İsa bölgeleri ile Karakozak çevresi ile de özel olarak ilgileniyor. İsrailli eksperler arasında Irak’tan göçen Yahudiler de bulunuyor. Yahudilerin istediği arazilere satmak istemeyenler tehdit edilerek ev, arazi ve fabrikaları zorla ellerinden alınıyor. Satışların Şam kayıtlarına geçmesi için de özel özen gösteriliyor.
“FİLİSTİN’DEN BETER OLACAK”
Bölgedeki Kürt vatandaşlar, İsrail’in Filistin işgal döneminde uyguladığı yöntemleri birebir Suriye’de de tatbik ettiğini söyledi. Bölgenin önemli araştırmacılarından Mirza Rakan “İsrail için Kürtler, Filistinlilerden daha kıymetli bir millet değil. Hatta Araplar ve İsrailliler Hazreti İsmail ve İshak’tan amca çocukları hukukları var. Bu kan dökme üzerine kurulmuş işgal rejiminin açık emellerini görmeyen Kürtler var. Hem Irak hem de Suriye’de bu kanlı projeye payandalık eden kişiler ve yapılar Kürtlere tarihin en trajik sonunu hazırlıyor. Siyonistler hedeflerine ulaştığında Irak ve Suriye’de Müslüman tek bir Türk kalmayacak. Sonumuz Filistin’den daha beter olur” dedi.
SİYONİST REJİM, TÜRKİYE’NİN BAŞINI AĞRITACAK HER YARAYI KAŞIYOR
Siyonist yayılmacılık ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihî uyarısı ile bölgede yaşanan son gelişmeleri gazetemize değerlendiren uzmanlardan ciddi bir uyarı geldi. Öncelikle Batı ittifakının gözle görülür kuşatma çabasına dikkati çeken uluslararası ilişkiler uzmanı Tuğrul Çamaş “Adalar Denizi’nde Yunanistan, yine Yunanistan-Dedeağaç ve Romanya hattında doğrudan, Suriye’nin Doğu ve Kuzey ile birlikte Irak Kuzey aksında PKK-YPG, DEAŞ gibi taşeron güçlerle verilen mesajlar çok net. Batılı koalisyon daha stratejik kullanabilmek adına Irak ve Suriye’de devletimsi bir yapıya ihtiyaç duyuyor. Bir başka deyişle Türkiye kuşatmasında savaştıracak vesayet aparatları ihdas ettiler” dedi.
LÜBNAN’A GİRME HAZIRLIĞI
Çamaş şöyle devam etti: Uzun vadede ne gerçekten bir devlet olacak ne de bölgede kalıcı niteliğe sahip bir teşkilat elde edemeyecek olsalar da esas gaye ABD önderliğindeki batı kuşatmasına militan ve savaşçı kazandırmak. Bu korsan oluşumla Türkiye ve sınırlarının istikrarsızlaştırmak istendiği çok açık.
Türkiye bu meselelerle meşgul olurken önümüzdeki aylarda İsrail’in Lübnan’a girme hazırlıkları yaptığı biliniyor. İsrail’le dur diyebilecek tek ülke olan Türkiye’yi sözde devletleştirilmiş terör yapıları ile meşgul ederek Lübnan işgal sürecinde çaresiz bırakmaya çalışıyorlar.
“TÜRKİYE DIŞLANACAK”
Türkiye’yi oyalamak isteyenlerin salt askerî planlar yapmadığını kaydeden Dr. Çamaş, Türkiye’nin ana aktör konumda olduğu enerji-ticaret eksenli üç büyük projeye dikkati çekti: İsrail ve müttefik unsurların tarihî niteliğe sahip 100 milyarlarca dolarlık dev projeleri akamete uğratmak için var gücü ile mücadele ediyor. Oldukça stratejik hamlelerle Türkiye merkezli yolları tıkamak istiyorlar. Bu projelerden birisi Türkiye’yi dışlayan Sea-2Sea Projesi… Diğerleri Türkiye merkezli Kalkınma Yolu ve Kuzey-Güney Koridoru… Bütün bu plan ve programlar Zengezur Koridoru ile yakından ilgili çalışmalar.
Şayet başarılı olurlar ise Anadolu ve Trakya Yarımadası’nın tarihten gelen geleneksel ulaşım koridoru olması fonksiyonu da ortadan kaldırılmış olacak. Bizim bu Doğu-Batı savaşında denge siyaseti adına yaptığımız hamleler artık askerî tedbirleri de kapsamak zorunda.
GÜNDEM
04 Ekim 2024SPOR
04 Ekim 2024GÜNDEM
04 Ekim 2024SPOR
04 Ekim 2024SPOR
04 Ekim 2024GÜNDEM
04 Ekim 2024GÜNDEM
04 Ekim 2024